Uzayda Yaşam Bulma Çalışmaları (2009-2013)


Uzun yıllar boyunca uzay ajansları ve bu ajanslara bağlı teleskoplar uzayın derinliklerinden alınacak bir sinyalin uzayda yaşayan diğer canlı türlerine ulaşmamızı sağlayacağını umuyordu. Bu umut günümüzde halen son bulmuş değil.

Ancak 2009 yılında Kepler Teleskobu'nun uzayda göreve başlamasından bu yana insanoğlu uzayla ilgili çok önemli bilgiler edinmeye başladı. The Space Telescope Science Institute direktörü Matt Mountain, bizimde içinde bulunduğumuz Samanyolu Galaksisi'nde 100 milyondan fazla gezegen bulunduğunun sadece 5 yıl içinde keşfedildiğini ifade etti. Ancak Kepler Teleskobu varlığı belirlenen 100 milyondan fazla gezegenin hepsini izleme kapasitesine sahip değil.

Bu duruma dikkat çeken  Matt Mountain, eğer uzayda başka dünyalar arıyorsak, gökyüzüne bakmamız ve gökyüzündeki işaretleri iyi izlememiz gerektiğini ifade ederek, gezegenlerin yıldızlarına olan konum değişlikliği gibi hareketlerinin ışık değişimleri olarak görüntülenebileceğini ve bu gezegenlerle ilgili daha fazla bilgi elde edilebileceğini ifade etti.

Ancak bu gezegenlerin çoğunda yaşam bulunma ihtimali çok düşük. Nitekim bir çoğu, ya çok büyük, ya çok küçük ya da yıldızına çok uzak şekilde varlığını sürdürüyor. Ancak astrofizikçi Sara Seager, Dünya benzeri büyüklüğü sahip küçük gezegenlerde birçok ortak özellik bulunduğunu vurguladı.

Yapılan tüm açıklamalar, insanlığın hergeçen sene uzayda başka uygarlıklar bulmaya daha da yaklaştığını gösteriyor. Niketim NASA geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada 20 yıl içinde uzaylılarla iletişim kurma ihtimalinde bahsetmişti.

(24 Temmuz 2014)


Hiç yorum yok