Uzay ve Yapay Zeka: Keşifleri Hızlandıran ve Dünyayı Güçlendiren Ortaklık
Yapay zeka ve makine öğrenimi, hem uzay keşfini hem de Dünya’daki uygulamaları hızla dönüştürüyor. AMD CEO’su Lisa Su’nun dediği gibi: “Yapay zeka her şeyin parçası olacak.” NASA’nın baş yapay zeka sorumlusu ataması da bu etkinin arttığını gösteriyor.
Uzayda yapay zeka, araçların daha bağımsız çalışmasını sağlıyor. NASA’nın Perseverance gezgini, Mars’ta engelleri aşarak yol seçiyor, kaya örnekleri belirliyor ve çevreyi anlık analiz ediyor. ESA’nın Mars Express görevi, yapay zeka ile bellek sorunlarını önleyip iş yükünü azaltıyor. JWST ve Hubble gibi teleskoplardan gelen büyük verilerde yapay zeka, gürültüyü temizleyip örüntüler bularak ötegezegen keşfini hızlandırıyor. NASA ve Google’ın Kepler verileri üzerinde yürüttüğü çalışmalar yeni gezegenlerin bulunmasına yardımcı oldu. Yapay zeka ayrıca asteroit ve Güneş patlaması gibi riskleri öngörerek astronotları ve uyduları koruyor. Uydular, yapay zeka sayesinde enkazdan kaçınmak ve veri toplamayı iyileştirmek için otonom manevralar yapabiliyor. SETI, olası akıllı yaşam izleri için radyo sinyallerini taramada yapay zekadan yararlanıyor.
Dünya’da yapay zeka destekli uydular; ormansızlaşma, deniz seviyesindeki artış, metan sızıntıları ve ekosistem sağlığını izliyor. ESA’nın Copernicus ve Discovery programları afet yönetimi ve metan tespiti için yapay zeka projelerini destekliyor. NASA ile IBM’in geliştirdiği yapay zeka modelleri, hava ve iklim tahminlerini daha isabetli hale getiriyor. Descartes Labs gibi şirketler, tarımda toprak sağlığı, verim ve su kullanımı hakkında anlık içgörüler sağlayarak kaynak israfını azaltıyor. Yapay zeka, kurak bölgelerde su takibini kolaylaştırıyor; kasırga, sel ve yangınları daha iyi öngörmeye yardımcı oluyor. NASA’nın SERVIR programı, iklim etkilerini gerçek zamanlı izleyerek planlama ve risk azaltımına destek veriyor.
Yapay zeka ve uzay teknolojisi birlikte, keşifleri hızlandırırken Dünya’yı daha iyi korumamıza yardım ediyor. Kamu-özel işbirlikleri ve küresel girişimlerle daha sürdürülebilir bir gelecek mümkün.
Kaynak: Forbes Technology Council – Shelli Brunswick
YORUM YAPIN