Uzay Nedir ve Ne Kadar Büyüktür?
Uzay neredeyse tamamen boş bir vakumdur; madde yoğunluğu ve basıncı son derece düşüktür. Bu nedenle, ses dalgaları bir taşıyıcı ortama ihtiyaç duyduğundan uzayda ses yayılmaz. Yine de evrende ışıkla etkileşmeyen, yalnızca kütleçekimiyle hissedilen karanlık madde önemli bir kütle bileşenidir ve galaksilerin yapısını ile hareketini güçlü biçimde etkiler. Tamamen boş olmayan uzayda gaz parçacıkları, toz ve plazma daha seyrek bölgelerde sürüklenirken, daha yoğun bölgeler gezegenleri, yıldızları ve galaksileri barındırır.
Dünya’dan bakıldığında, pratikte “uzayın başlangıcı” için sıkça kullanılan sınır Kármán çizgisidir; deniz seviyesinden yaklaşık 100 km yüksekte tanımlanan bu hayali sınırın üzerinde havanın yoğunluğu uçuş aerodinamiğini temelden değiştirir. Bu irtifalarda atmosfer çok seyreldiğinden, ışığın Rayleigh saçılımı zayıflar; bu yüzden gökyüzü mavi yerine giderek daha koyu görünür.
Uzayın ne kadar büyük olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Uzaklıkları genellikle “ışık yılı” birimiyle ifade ederiz; bu, ışığın bir yılda katettiği mesafedir (yaklaşık 9,46 trilyon kilometre). Teleskoplarımızın saptayabildiği en eski ışık, evrenin yaklaşık 13,8 milyar yıl önce başlayan erken dönemlerinden gelir. Ancak kozmik genişleme nedeniyle, bu çok uzak kaynakların bugünkü “eşhareketli” uzaklıkları ışığın yaşıyla sınırlı değildir; gözlenebilir evrenin yarıçapı yaklaşık 46 milyar ışık yılıdır.
Evrenin genişlemeyi sürdürmesi, mesafe ve “büyüklük” ölçümlerini tanıma göre değişken kılar ve yorumlamayı zorlaştırır. Ayrıca çoklu-evren ya da döngüsel evren gibi fikirler bilimsel literatürde tartışılır; ancak bunlar şu an için spekülatiftir ve gözlemsel olarak doğrulanmış değildir. Bu nedenle, evrenin tek mi çoklu mu olduğu ya da “yeniden başlayıp başlamadığı” konusunda kesin bir kanıt bulunmamaktadır.


YORUM YAPIN