Pilbara’da yanan gizemli bir cisim bulundu: Uzaydan düşmüş olabilir


Batı Avustralya’nın Pilbara bölgesinde, 18 Ekim gecesi tozlu bir maden yolunun ortasında alev alev yanan siyah bir parça bulundu. Madencilerin ihbarı üzerine olay yerine giden polis, ilk incelemede cismin karbon fiber içerdiğini ve bilinen uzay enkazlarıyla uyumlu göründüğünü açıkladı.

Gözler hızla tek bir ihtimale çevrildi: Çin’in Jielong-3 roketi. Eylül ayında 12 uyduyu alçak Dünya yörüngesine taşıyan bu roketin dördüncü aşaması, tam o saatlerde Batı Avustralya’nın üzerinden geçmişti. Avustralya Uzay Ajansı, bulunan parçanın büyük olasılıkla bir itki tankı ya da basınç kabı olduğunu, kökenini netleştirmek için teknik analiz yürüttüklerini söylüyor.

Bu tek parça, gökyüzünde büyüyen bir tabloyu somutlaştırıyor: Uzay kalabalıklaşıyor. Yörüngede 10.000’den fazla aktif uyduya ek olarak, 10 santimetreden büyük on binlerce hurda dolaşıyor. En riskli grup ise eski roket gövdeleri. Yakıtları bittiğinde kontrol dışı kalıyor, atmosfere girerken çoğu yanıp yok oluyor; ama yüksek erime noktasına sahip tanklar ve karbon fiberle yalıtılmış basınç kapları bazen yere kadar ulaşıyor.

Elbette daha güvenlisi var: kontrollü yeniden giriş. Bazı araçlar, Pasifik Okyanusu’ndaki “uzay mezarlığı”na yönlendirilerek en az riskle suya indiriliyor. Ancak patlama riskini sıfırlamak için uygulanan “pasifleştirme” (yakıt ve pillerin boşaltılması), her zaman bu manevrayı mümkün kılmıyor.

Peki sorumluluk kimde? 1967 Dış Uzay Antlaşması, fırlatmayı yetkilendiren devleti sorumlu tutuyor. Parça gerçekten Çin’e aitse, iade mi edilecek, Avustralya’da mı kalacak? Geçen yıl Batı Avustralya sahiline vuran Hint roket tankının ülkede bırakıldığını hatırlayalım.

Kısa vadede gökten düşen misafirlerin sayısı artabilir. Uzun vadede ise beş yıl içinde yörüngeden çıkarma kuralı, uydulara yörüngede bakım-yakıt ikmali ve Avrupa Uzay Ajansı’nın 2030 “Sıfır Enkaz” hedefi umut vadediyor. Gökyüzü herkesin; mesele, onu birlikte ve akıllıca kullanabilmek.


Hiç yorum yok